KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA MEŞRU SAVUNMA

“Mesru mudafaa” olarak da ifade edilen “mesru savunma”, insanligin yaratilisindan itibaren var olan ve gunumuzde her hukuk sisteminde bulunan ve daha cok kisinin kendi maddi varligini korumasi amacina hizmet eden bir ceza hukuku muessesesidir. Ulkemiz mevzuatinda bir hukuka uygunluk nedeni olarak duzenlenen bu muessese, haksiz fiillere karsi belirli sartlarda soz konusu olabilmektedir. Kisinin kendini korumak amaciyla o anda karsilik vermesi mesru savunmanin en genel sartlaridir. Keza mesru savunmanin duzenlendigi Turk Ceza Kanunu’nun 25. maddesinde, herhangi bir hak sinirlamasina gidilmeksizin “hakka” ibaresine yer verilse de, ozellikle oldurmeye ve yaralamaya yonelik fiillerde kendini koruma amacina matuf orantili karsilik vermeler, mesru savunma sayilirken, baska hukuk sistemlerinde bu durum farklilik arz edebilmektedir. Ozellikle Kara Avrupasi hukuk sisteminde, emniyet gucleri tarafindan yapilan operasyonlarda, guvenlik kuvvetlerine karsi gerceklestirilen silahli saldirilari, mesru savunma kapsaminda degil, kuvvet kullanmanin zorunlulugu cercevesinde degerlendirmektedir. Gerek Anglo Sakson hukuk sistemi gerek Kara Avrupasi hukuk sisteminde farkli duzenlemelerin ulkemiz mevzuatindaki duzenlemelerle karsilastirilmasinin yapilmasi, ideal ceza hukuku seviyesine gelebilme acisindan onem arz etmektedir.