CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNDE CUMHURBAŞKANININ SORUMLULUĞU

6771 sayili Kanun ile Anayasa’da yapilan degisiklik sonrasi Turkiye’de uygulanan parlamenter sistem yerini Cumhurbaskanligi hukumet sistemine birakmistir. Halk tarafindan secilen Cumhurbaskaninin 9 Temmuz 2018 tarihinde goreve baslamasiyla yeni hukumet sistemi butun yonleriyle yururluge girmistir. Yeni sistemde Cumhurbaskani hem devletin basi hem de sorumlu bir siyasetci statusunde hukumetin tek yetkili kisisidir. Bu acidan parlamenter sistemdeki sorumsuz ve sembolik yetkileri olan Cumhurbaskani veya devlet baskanindan cok farkli bir sorumlulugu soz konusudur. Bu itibarla Cumhurbaskaninin sorumlulugu; siyasi, hukuki ve cezai sorumluluk olarak uc ana baslik altinda incelenmelidir. Keza Cumhurbaskaninin gorevi ile ilgili ve kisisel sorumlulugu birbirinden ayrilarak degerlendirilmelidir. Bu calismada, 16 Nisan 2017 tarihli Anayasa degisikligi referandumu sonrasi 9 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaskaninin goreve baslamasiyla birlikte yururluge giren Anayasa degisikliginde Cumhurbaskaninin sorumlulugunun kapsaminin nasil duzenlendigi, soz konusu Anayasa degisikligi oncesi hukumler ile karsilastirmali bir analiz yapilarak Anayasa hukuku disiplini acisindan sozel ve sistematik yorum yontemleri kullanilarak ele alinmistir. Bu cercevede, Cumhurbaskaninin TBMM karsisinda siyasi sorumlulugunun olmadigi sadece halka karsi sorumlu oldugu gorulmus; keza gorevi nedeniyle sahip oldugu yargisal korumanin gorev sonrasinda da gorevle ilgili olmayan konulari kapsamasi nedeniyle Cumhurbaskanini adeta omur boyu dokunulmaz kilabilecegi sonucuna varilmistir. Cezai sorumluluk yonunden ise, TBMM tarafindan Cumhurbaskani hakkinda sorusturma acilmasinin cok guclestirildigi degerlendirilmistir. Dolayisiyla sorusturmada TBMM’deki asgari yeter sayilar, sorumluluk prosedurunun isletilmesine baglanan sonuclar, Cumhurbaskanina adeta koruyucu bir kalkan yapildigi izlenimini uyandirmaktadir.