Asemptomatik hastalarda karotis arter stentleme ve karotis endarterektominin prosedürel ve orta dönem sonuçları: Tek merkez deneyimi

2020 
Amac: Aterosklerotik Karotid Arter Stenozu (CS) tum inmelerin %20’sinden sorumludur. Asemptomatik CS yonetimi daha belirsizdir. Hastaya ozel tedavi icin, Karotis Endarterektomi (KEA) isleminin daha riskli oldugu durumlarda, cerrahlar ayrica karotis arter stentlemesi (KAS) yapabilecek tecrube ve kapasitede olmalidir. Bu calismada, tum islemleri (KAS ve KEA) ayni cerrah yapmis ve tek tip stent ve emboli koruma araci kullanilmistir. Ayrica, prosedur sirasindaki monitorizasyon 24 saate yayilmistir. Bu calismanin amaci, ayni operator tarafindan 1 yilda KAS veya KEA uygulanan asemptomatik CS hastalarinin islem ve takip sonuclarini karsilastirmaktir. Gerec ve Yontemler: Internal karotid arter ciddi okluzyonu nedeniyle klinik ve anatomik risk profillerine gore, 1.Ocak.2018-31.Aralik 2018 tarihleri arasinda Ankara Numune Egitim ve Arastirma Hastanesi Kalp-Damar Cerrahi Kliniginde KAS (Grup 1, n=17) veya KEA (Grup 2, n=18) uygulanan asemptomatik hastalarin retrospektif incelemesi yapildi. Doppler Ultrason ve norolojik degerlendirme hastalar isleme alinmadan, taburcu olmadan, prosedur sonrasi 30.gun, 6.ay ve 1.yilda yapildi. Hastalarin demografik ve klinik ozellikleri, anjiyografik degiskenleri, islem sonrasi 30 gun boyunca olum, inme ve miyokard enfarktusu ve 1 yillik ipsilateral inme oranlari karsilastirildi. Teknik basari, prosedur basarisi, birincil aciklik , klinik basarisizlik, islem sirasinda yardimci manevralari iceren diger birincil sonlanim noktalari ve komplikasyonlar, 12 ayda klinik olarak yonlendirilen hedef lezyon revaskularizasyonundan kurtulma, olumden kurtulma, tum felclerden kurtulma ve restenoz oranlarindan kurtulma oranlarini iceren ikincil sonlanim noktalari degerlendirildi ve gruplar arasinda karsilastirildi. Bulgular: Sekiz hastada (47.0%) yuksek riskli anatomik kriter ve 11 hastada (%64.7) yuksek riskli klinik kriterler mevcuttu. Grup 2’deki hastalar daha yasli (67.7±7.4 vs 71.2± 6.9, p<0.05) idi, ancak hiperlipidemi (58.8% vs 44.4%, p<0.05), hemodiyaliz gerektiren kronik bobrek yetmezligi (11.7% vs 0.0%, p<0.05) ve sol ventrikul disfonksiyonu (17.6% vs 0.0%, p<0.05) sikligi Grup 1’de fazlaydi. Grup 1’deki hastalarin CCDS skoru Grup 2’ye gore dusuktu (4.7 ± 1.3 vs 7.3 ± 1.2; p<0.05). CEA yapilan hastalarin lezyonlari daha uzun (12.7 ± 2.6 vs 18.5 ± 4.2 mm.; p<0.05) ve daha kalsifikti (11.7% vs 50.0%, p<0.05). Benzer sekilde, grup 2’de damardaki darlik derecesi grup 1’e gore yuksek bulundu (81.4 ± 4.2 vs 88.3±6.4 %; p<0.05). Primer teknik basari her iki grup icin de %100 idi. Prosedurel klinik basari Grup 1 icin %100, Grup 2 icin %94.4 idi. Primer patens oranlari grup 1 icin 1/6/12. aylarda 100%/ 94.1%/94.1%, grup 2 icin 100%/100%/94.4%. restenozdan ve klinik olarak yonlendirilen hedef lezyon revaskularizasyondan kurtulma oranlari grup 1 icin %94.1, grup 2 icin %94.4 idi. Hicbir hastada olum, major inme, miyokard infarktusu ve sistemik komplikasyon gerceklesmedi. Sonuc: Bu calisma, onemli karotis hastaligi olan asemptomatik hastalarda KEA ve KAS icin benzer kisa ve orta donem sonuclari gostermistir. Hem KEA hem de KAS icin iyi sonuclar gostersek de, KAS acik cerrahi icin uygun olmayan vakalarla sinirli olmali ve az risk faktoru ve uzun yasam beklentisi olan hastalar icin asemptomatik karotid arter hastaliginin KEA ile tedavisi dusunulmelidir. Hem KEA hem de KAS asemptomatik hastalarda uzun sureli inme riskini azaltir. Uygun tedavi stratejisi, hastanin bireysel risk faktorlerine ve goruntuleme verilerine gore secilmelidir.
    • Correction
    • Source
    • Cite
    • Save
    • Machine Reading By IdeaReader
    0
    References
    0
    Citations
    NaN
    KQI
    []